20 Mayıs 2025 Salı

MAVİ DUVAR



sanırım bir girişe gerek yok.

yazım kurallarına uymama da.

zaten diğer yazılardan da farklı olacak bu seferki.

bugün günlük sayfam burası. hatta yarın ya da başka bir travma değerlendirme günü de öyle olacak gibi.

biraz fazla, biraz eksik hissediyorum. bir sebep arıyorum ama "bir" sebep olmadığını fark ettim. birden fazla sebep biriktirdim böyle hissetmek için. birikmiş demiyorum çünkü ben yaptım. bugün her şeyin suçlusu benim. belki yarın birilerini suçlayacağım. bana da belli olmuyor yani. biraz da kırgınım, herkes kadar. acıyı dile getirmeyi ayıpmış gibi hissediyorum. herkesin kırık ve kırgın olduğu hayatta sanki bencillik yapıyormuşum gibi. kendimi diğer insanlardan fazla görüp "yalnız ben buna kırıldım" demek başkaldırıymış gibi hissettiriyor. kendimi daha da ezik hissediyorum. ama bir yandan da herkes kadar "ben yanındayım, anlat bana" ilgisini duymak istiyorum. böyle durumlarda da yazmaktan başka bir şey kalmıyor elimde.

bir ayrılığın sebebi olmanın hissiyatındayım ayrıca. ayrılığa mı üzülüyorum diye kendimi sorguladım da, hayır. sebebi miyim'in ağırlığı zor gelen. kusurdum belki de. dediğim gibi bugün kendimi suçlu bulduğum günlerden biri. bugün her şeyin suçlusu benim.

duvarlarımı yıkamamak benim hatamdı. hissettiklerimi hissedeceği şeyler yapmamışım. yapmadım mı? diye soruyorum kendime. cevabım yok ya da vermek istemiyorum. 

hiç bilmeyeceği, hiç sormayacağı hesaplar verdim. kendimle çok savaştım. bir şeyleri aşmak için. bir şeyleri değiştirmek için. onda değil kendimde. ama yapamadım. 

gittiği geceyse hissettiğim: kendimi aşmayı başarıp ona verebileyim diye kalbim elimde yanında duruyordum da çarpıp yere düşürdü sanki. yerden de alamadım. niye diye de soramadım. niye demeye hakkım yoktu kendimce. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

sesin değse

senin sesin değse tutuşu yor tenim senin sesin de ğ se yan ı yor y ü re ğ im ve senin sesin de ğ dik ç e yok oluyorum, hi ç var olmam ış ...