Birileriyle tanışmanın ne demek olduğunu sorguluyorum şimdi. Kendimizi ne kadar çabuk anlattığımızı.
Yeni dostlarla, aşık olduğumuz insanlarla, bazen çalışırken, çizerken bazen yazarken ve yaşarken birileriyle tanışıp kim olduğumuzu anlatıyoruz.
Falancayım. Kariyerimde şunu yaptım şunu yapamadım şu hobilerim var, işte fobilerim, şunlar çok mutlu olduklarım bunlar da beni en çok üzen şeyler. Şu kırgınlıklarım var, bunlara sinirlenirim. Ve artık içimize kapanığız. Hayatımıza yeni birilerini almaktan çekiniyoruz. Çünkü hayatımız birileriyle tanışıp onlara kim olduğumuzu anlatıp, kim olduklarını öğrenip, birbirimizi hemen tüketmemiz sonucu ayrılıklarla geçiyor. Bundandır ki insanlar, birilerine yeniden kendilerini tanıtmaktan yorulduğu için kabuğuna çekildiğini söyler. Hiçbirimiz tanışmıyoruz artık, karşımızdakini gerçekten tanımaya da çalışmıyoruz. Birbirimize o fırsatı vermeyi bıraktık.
Tanışmanın ne demek olduğunu bilmeyişimizden bu halimiz. Birbirimize ilk cümlemiz ismimiz, ikincisi kim olduğumuz. Bir anda döküyoruz tüm yorgunlukları kırgınlıkları, yüreğimizdeki hissizliği ve hissettiklerimizi. Bir süre sonra da rutin giriyor devreye. Bir anda kendimizi döküyor ve ardından konuşacak, karşımızdakinde şaşıracağımız, sevineceğimiz, güleceğimiz, ağlayacağımız,... şaşıracağı, sevineceği, güleceği, ağlayacağı,... bir şeyin kalmaması. Bir şeyler paylaşarak ilişki kurarız. Birini seversiniz ve onunla bir şeyler paylaşmak, konuşmak tartışmak,... istersiniz. Anılarınızı paylaşmak ve yeni anılar yaratmak.
Seninle tanışmak istiyorum
Hayatlarımızı sindirerek
Mesela beraberliğimizin, dostluğumuzun ikinci yılında da onuncu yılında da sana dair bir şeyler öğrenmek istiyorum
Mesela duyduğun bir şarkıda ağlamak isteyişini şu veya bu sene bir anda denk düşüp öğrenmek,
seni uzun bir süre sonra o şarkıyla yeniden tanımak, hissetmek istiyorum
Bende yeniden uyan, yeniden yeni kelimelerle, cümlelerle yazıl istiyorum
Geçmişteki kırgınlıklarını bilmem kaçıncı sene öğrenmeye devam ederken,
o gün ve şu an hissettiğin duygularla görmek istiyorum seni
Çok mutlu olduğun bir anı elli sene sonra bir anda aklına gelsin ve anlat istiyorum
Ya da bildiğim anıların yinelensin o yaşındaki sözcüklerinle
Ve yazılsın hatıralarıma hatıraların
Hatıralarıma karışsın
O hatırlarla yeni hatıralarımız yazılsın istiyorum mesela
Seninle tanışmak istiyorum
Biraz sen beni tanı biraz ben seni tanıyayım istiyorum
Hem seni çok iyi bilip hem de bilmem kaç yıl sonra da ortaya çıkan,
senden bir parçayla yeniden yeni bir sen yazmak istiyorum yüreğimin sayfalarına
Sen yokken birikiyor kırgınlıklarım ve hüzünlerim
Bazen de sevinçlerim
Kimseye anlatmak istemiyorum
Kimsenin anlamasını da beklemiyorum
Sonra sen geliyorsun
Seninle tanışmak istiyorum
Tanışıklığımızın bilmem kaçıncı senesinde anlattığım bir benle orda tanışıp şaşırmanı istiyorum
Mesela duygusal olduğumu üçüncü yıl öğrenmeni ve buna şaşırmanı
Mesela Davit Matevosyan'dan Modigliani dinlerken hüzün dolup ağladığımı denk gelip öğren istiyorum
Bazen anlatmamışken ben, kendin tanımaya çalış beni
Ve bazen anlatmamışken sen, kendim tanımaya çalışayım seni
Birbirimizi tanıdıkça azalıyoruz
Anılarından ibaret değil mi insan
Sen beni öğreniyorsun ben azalıyorum
Azalıyor benliğimi oluşturan parçalar
Seni öğreniyorum ve azalıyorsun
Azalıyor benliğini oluşturan parçalar
Yaşlanıyoruz
Birbirimizi tanıyıp tüketirken seneler boyu, birbirimize karışıyoruz
Seni taşıyorum içimde
Bir hayata iki ömür sığdırıyorum
Seninle bir oluyorum ve bir oluyoruz benliğimizle beraber
Yaşlarımız da tükeniyor
Doyumun en uç noktasında yok oluyoruz
Seninle yok olmak istiyor kimliğim
Seninle tanışmak istiyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder