Aslında artık yazarak değil de anlatarak bir şeyleri aşmaya karar vermiştim ama yapamadım. Daha ilk denememde bile elime yüzüme bulaştırdım ve konuşmaktan utandığımı fark ettim. Yıllarca kendimi bir şeyleri anlatmamaya o kadar alıştırmışım ki artık istesem de yapamadığımı fark ettim. Konuşma sürecine maskeli depresyonumu aşmak için girmiştim ama pek başarılı olduğum söylenemez.
Bir şeyleri aşmam ve devam etmem gerekiyor ama yapamıyorum. Bir şeyleri aşmaya bile halim yok ve üşeniyorum. Hayat artık yaşıyormuşum gibi hissettirmiyor.
Hasta olduğunu kabullenmek yetmiyormuş iyileşmeye. Tedavi için gerekli motivasyonun ve isteğin yoksa. Benim de tam olarak iyileşmek için gerekli motivasyon, enerji ve isteğim yok. Sadece hasta olduğumun farkındayım.
Ailemi suçlamakta gelmiyor içimden.
Açıkçası kimseyi suçlamak gelmiyor içimden. Kendim de dahil. Hem kin tutmak için de fazla tembelim zaten.
Hislerim çekilmiş gibi. Hiçbir şey hissetmiyorum. Ölümü beklerken zaman geçirmeye çalışıyorum ama aslında onun için de bir şey yapmıyorum. Tüm gün uzanıp video kaydırmakla meşgulüm, bazı günlerde okula gidiyorum ve şu an fark ettim ki hala bir şeyleri anlatmaktan kaçıyorum.
Her şeye geç kalmış, her şeye eksiğim gibi. Ben mi yanlıştım. Yoksa onlar mı çok doğru ona da karar veremiyorum. Tek bildiğim fazla kusurlu olduğum. Artık hayatımda olmayan insanların onlara hiç değer vermediğimi düşünmesi de yoruyor beni ve kalbim kırılıyor elimde olmadan. Bu ara "elimde değil" i de çok kullanır oldum. Yeni kaçış yolum gibi.
Ayrıca hem birileri beni anlasın istiyorum hem biri bana yaklaşmaya ve çözmeye çalıştığında ördüğüm duvarları yükseltiyorum. Biri beni anlamaya çalışınca sanki kaleme saldırı yapılıyormuş gibi hissediyorum. Sanki beni anlarsa ve sonra giderse mahvolurmuşum gibi. Sanki sırf bunu yaşamayayım diye duvar örüyormuşum gibi.
Başım da ağrıyor.
Kalp atışlarım da zayıf.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder